Gelin Kaynana Neden İyi Anlaşamaz?

Gelin Kaynana Tarihi

Gelin kaynana tarihi önemli araştırmacılara göre ilk çağlara dayanıyor. O dönemlerde kurallar bir çok şeyden önemliydi. Amaç hayatta kalmak ve soyların devamını sağlamaktı.  Farklı araştırmalara göre dinlerin gelişi ile birlikte gelen örf ve ananeler gelin kaynana savaşlarının başlangıç noktası. Elbette bunu yanlış yorumlamamak lazım. Örf ve ananeler günümüze kadar yaşantımızda büyük değişimlere sebep olmuştur. Ancak insanların istismar ettiği bazı durumlarda olmuştur. İşte bazı araştırmalara göre gelin kaynana savaşının başlangıcı bu zamanlar.

• Kadınların çocuk doğurmak ve ev işlerini yapmak zorunda olan köleler olduğu dönemlerde zaten tartışılacak bir konu olduğunu düşünmüyorum. O dönemlerde sistemin getirdiği kölelik itibariyle eski köle olan kaynanalar emir komuta zincirinde yeni köleleri çalıştırmak zorunda.  Bu kötü dönemlerden biraz daha modern zamanlara doğru yolculuk yaptığımızda ise kültürlerin zamanla kendini evcilleştirdiğini görüyoruz.
• Dinlerle gelen kadın hakları sayesinde çok daha insani yaşam şartları ve kadınların da yaşam hakları olduğunun farkına varılmıştır. Ancak bu seferde dini getirilen kurallar ve örf ananelerdeki bazı durumlar farklı algılanmıştır.
• Günümüzde hala bu sorunlar devam etmekte. O Dönemlerde eve gelin gelen kızın ilk hayat tecrübesi eğitimini almadığı cinsellik ve o sorunlarla uğraşırken ciddi iş yüküyle boğuşmasıdır. Dinlerin ve modernliğin sonrasında aynı evi paylaşmak zorunda olan kadınların zamanla birbirini kolladığı görülmeye başlamıştır.  Bu seferde evin erkeklerinin kurmak istediği hükümdarlıkta ezilen bir kesim mutlaka olmaktır. Belki de o dönemlerden gelen bir savaştan bahsediyoruz.

Günümüzde Yaygın Gelin Kaynana Tartışma Sebepleri

Eski dönemlerdeki hayatta kalma savaşının ciddiyetine hiç uygun olmayan günümüzün bahaneleri var. Aslında sorunun temeli olacak modernleşmenin sorunda ciddi etkili olduğu da görülmektedir. Sürekli gelişen ve geliştikçe daha çok imkan sağlayan çağlar kuşaklar arasında çatışmaya sebep oluyor. Kavgada kullanılan en yaygın kaynana sözünün ”bizim zamanımızda” ile başladığına veya cümle içerisinde geçtiğine dikkat edin. Kendine göre haklı olan kaynanalar bu rahatlıkta çok daha fazla hoşgörü bekliyorlar.  Elbette erkek annesi olmasının acısını çıkaranlar da var. Yani temel sorun bu gibi gözüküyor. Suçu modernliğe değil bakış açılarına yıkmak gerekiyor. Büyüklerini saymayan gelinler mi? yoksa zamanın değiştiğini kabul etmeyip gelinlerine yüklenen kaynanalar mı daha suçlu bunu zaman gösterecek. Aslında çağ değiştikçe sorunun türü ve cevapların tarzı da değişecek. Geçtiğimiz dönemlere ait araştırmalarda gördüğümüz üzere hayatta kalma savaşlarından günümüze gelen ”incik boncuk” diye tabir edeceğimiz savaşlara geçiş yapılmıştır. mobilya seçerken , yemek yaparken , temizlik yaparken veya büyüklerin yanında duruşlardan kaynaklı savaşlar mı daha ciddi yoksa dinler öncesi kuralların kadınlara yaşattığı kölelik zincirinin meydana getirdiği savaşlar mı? Cevabı her zaman odluğu gibi siz vereceksiniz.

Gelin Kaynana Sorunlarını Çözebilmek İçin Ne Yapmak Gerekir?

Erkeklere düşen sorumluluk:

Erkeklere aslında bu sorunlar yaşanırken büyük bir sorumluluk düşüyor. Çünkü iki tarafta kendini ona haklı çıkarmak isteyecektir. Erkeğin yapması gereken ise tarafsız duruşunu bozmayıp bir nevi iki taraflı oynamaktır. Belki de bu zamana kadar oyunculuk yapmayı bilmeyen erkek, evlilik ile tiyatro oyuncularını çok iyi anlayacaktır. Çünkü söyleyeceği her söz aleyhine delil olarak kullanılacaktır. İki tarafı geçiştiren ve onları kırmadan sağ duyu aşılayan bir bal arısı olmak zorundadır.

Gelinlere düşen sorumluluk:

Gelinlerin modernleşen dünyada kendi hayatlarını elbette yaşama hakları vardır. Ancak her dönemin daha kolay geçtiğini düşünerek geçmişte zorluk yaşamış olan kaynanalarını daha çok anlamaya çalışmaları gerekir. Her yazımda vurguladığım gibi en büyük tedavi her zaman empatiden geçiyor. Bunu erkek için de düşünürlerse de çok büyük bir adım atmış olacaklar. Bu zamana kadar onu büyüten anneleriyle yüzleştirmek ve onlara karşı koz olarak kullanmak büyük bir zorluk çıkaracaktır. Aynı durumun tersini düşününce mantıklı karar verilecektir.

Kaynanalara düşen sorumluluk:

Siz ne yaparsanız yapın hayat değişiyor. Benim rahmetli babamın güzel bir sözü vardır. ”Geçmişin gölgesinde , geleceğin hayaliyle yaşamaktansa bu güne bakmak gerek.” Hayatın ne kadar süreceği veya neler göstereceği bilinmez. Geçmişte yaşadığınız zorlukları büyük bir öfke ile anlatırken yeni neslin yaşadığı refahı desteklemeniz gerekiyor. İsteseniz de yeni nesil sizin gösterdiğiniz saygıyı göstermiyor. İyi niyetle bunu en fazla yaptırabilirseniz ne mutlu size. Belki de en zor görev size düşüyor. Ancak yılların verdiği olgunluk ve tecrübe ile sizde sadece bakış açınızı değiştirerek bu sınavı geçebilirsiniz.

Ailelere ve komşulara düşen sorumluluk:

Vegas’ta olan Vegas’ta kalır. Aile içerisinde yaşanan sorunları aile içerisinde tutmak gerek. Her sülalede bir dedikoducu vardır. Eğer bu adet fazlaysa bu da sizin şanssızlığınız. Bu durumların ne kadar özel olduğunu bilerek aksine yapıcı bir role bürünmek lazım. Haklı haksız aramak çoğu durumda sorunları çıkmaza sokar. Burada önemli olan haklı kişiyi tespit etmek mi? yoksa bir yuvayı kurtarmak mı? Bu sorunun cevabı sanırım size doğruyu söyleyebilir.

Aslında bu konu üzerine çok uzun bir yazı olabilir. Ancak sizlerden gelecekleri de çok merak ediyoruz. İlişkiler üzerine yazdığım yazılara gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Sizlerde görüşlerinizi yorum olarak veya emojilerle bize ulaştırabilirsiniz.  Yeni yazılarda görüşmek üzere hoşça kalın.